Skip to content

Jinekomasti

Sizi Arayalım!

Jinekomasti, erkeklerde iyi huylu (benign), aşırı meme gelişimi olarak tanımlanmaktadır. Yunanca gynec (kadınsı, feminen) ve mastos (meme) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. Bazı çalışmalar, her 3 erkekten birinde jinekomasti olduğunu söylemektedir. Bebeklik ve yaşlılıkta da gözlenebilen jinekomasti, en sık ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde yapılan bir çalışmaya göre, ergenlik dönemindeki erkeklerde gözlenme sıklığı %34,6’dır. Jinekomasti, sağlığa zararlı bir durum olmamasına karşın, kişinin kendisinde sıkıntıya ve utanmaya yol açmaktadır. Uzun süredir var olan jinekomasti kendiliğinden gerilemez. Medikal tedavi ve gerekli durumlarda da cerrahi müdahale gerektirir.

Jinekomastinin nedenleri nelerdir?

Jinekomasti östrojen ve testosteron hormonlarının düzensizliğinden ya da dengesizliğinden oluşur. Diğer bir deyişle eğer vücuttaki testosteron miktarı azalır ya da östrojen miktarı artarsa jinekomasti oluşabilir. Bu hormonal değişikliğin birçok nedeni olabilir. Bu değişikliklerin bir kısmı doğaldır ve altında yatan başka bir tıbbi durum yoktur. Diğer jinekomastiler ise başka bir rahatsızlık nedeniyle oluşabilir.

a. Doğal hormon değişiklikleri:

Bilindiği gibi testosteron ve östrojen, insanlardaki cinsiyet özelliklerini kontrol eden hormonlardır. Testosteron kas kütlesi ve vücut kılları gibi erkeklik özelliklerini belirlerken, östrojen meme büyümesi gibi dişilik özelliklerini kontrol eder. Oysa ki, bilinenin aksine, erkekler de az miktarda östrojen hormonu sentezlemektedir. İşte erkekteki bu testosteron/östrojen dengesi, östrojen yönüne kaydığı zaman jinekomasti ortaya çıkabilir.

  • Bebeklerde jinekomasti: Erkek bebeklerin yarısından çoğu annelerinden kendilerine geçen östrojen nedeniyle büyük memeli doğarlar. Şiş meme dokusu doğumdan itibaren iki üç hafta içerisinde kendiliğinden kaybolur.
  • Ergenlik sırasında jinekomasti: Ergenlik sırasında gözlenen hormon düzensizlikleri nedeniyle jinekomastinin ortaya çıkması sıkça gözlenen bir durumdur. Olguların %90’ında, altı ay ile iki yıl arasında şişmiş meme dokusu kendiliğinden eski haline döner.
  • Erişkinlerde jinekomasti: Jinekomastinin gözlenme oranı 50-69 yaş arasında tekrar yükselmektedir. Bu yaş grubuna dahil olan her 4 erkekten biri jinekomasti yaşar.

b. Jinekomastiye sebep olan ilaçlar:

Birçok ilaç jinekomastiye yol açabilir. Bunlardan bazıları;

  • Prostat büyümesini engelleyen ya da prostat kanserinin tedavisinde kullanılan anti-androjen ilaçları
  • Anabolik steroidler ve androjenler
  • AIDS tedavisinde kullanılan bazı antiretroviral ilaçlar
  • Birtakım anksiyete ilaçları
  • Trisiklik grubuna dahil olan antidepresanlar
  • Bazı antibiyotikler, ülser ilaçları
  • Kemoterapiler
  • Kalsiyum kanal blokerleri gibi bazı kalp ilaçları

c. Uyuşturucu maddeler ve alkol

  • Alkol
  • Amfetamin
  • Marihuana
  • Eroin
  • Metadon gibi maddeler jinekomastiye yol açabilir.

d. Sağlık Problemleri:

Birçok sağlık problemi hormonların normal dengesini bozarak jinekomastiye sebep olabilir.

  • Hipogonadizm: Klinefelter sendromu ya da hipofiz bezi yetersizliği gibi testosteron üretiminde bozulmaya yol açan sağlık problemlerinde jinekomasti gözlemlenebilir.
  • Tümörler: Testis, adrenal (böbrek üstü), hipofiz bezi gibi organlarda bulanan tümörler cinsiyet belirleyici hormonların dengesini bozabilmektedir.
  • Hipertiroidizm: Tiroid hormonunun fazla salgılanması jinekomastiye sebebiyet verebilir.
  • Böbrek yetersizliği: Hemodiyaliz hastalarında jinekomasti karşılaşılan bir problemdir.
  • Karaciğer yetersizliği ve siroz: Karaciğer problemlerinde hormonlarda da düzensizlik gözlendiğinden jinekomasti gözlenebilir.
  • Malnütrisyon ve açlık: Vücut aşırı aç kaldığında testosteron seviyesi düşer fakat östrojen hormonunda bir değişiklik olmaz. Bu nedenle jinekomasti gözlenebilir.

e. Bitkisel ürünler

Şampuanlarda, sabunlarda ya da losyonlarda bulunan çay ağacı ve lavanta yağlarının, içerdikleri düşük östrojenik aktiviteden dolayı jinekomastiye sebep olabilecekleri düşünülmektedir.

Jinekomasti ameliyatı

Cerrahi müdahale, jinekomasti tedavisinde en etkili ve kesin yöntemdir. Nasıl bir müdahale olacağı, cerrah tarafından yapılan incelemeler sonrasında kararlaştırılır. Yine burada da jinekomastinin farklı sınıflandırılmalarına karşı farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Örnek vermek gerekirse;

  • Glandüler tip jinekomastilerde sert meme dokusu ağırlıktadır ve cerrahi olarak çıkartılması gerekir.
  • Karışık tip jinekomastilerde glandüler doku ve yağ dokusu fazlalığı vardır, cerrahi ve yağ alma liposakşın (liposuction) birlikte kullanılır.
  • Yağlı Tip jinekomastilerde yağ dokusu ağırlıktadır, sadece liposakşın ile tedavi edilebilir.

Başka bir sınıflandırmada ise meme dokusunun büyüklüğü ve deri fazlalığı değerlendirilir. Cerrahi müdahalenin şekli buna göre belirlenir.

Jinekomasti ameliyatı sonrası

Jinekomasti ameliyatı sonrasında yaşanan süreç, ameliyatın tekniğine göre farklılık gösterir. Eğer tedavide vaser ya da lazer liposuction teknikleri tercih edilirse, iyileşme süreci de oldukça konforlu bir şekilde geçer. Yağ dokusuna bağlı jinekomasti oluşumunda vaser ve lazer liposuction uygulamaları sonrasında kişi yaklaşık 3 haftanın sonunda etkili sonuçlar alır ve pek çok aktiviteyi rahatlıkla yapabilir.

Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda ise, operasyon genellikle genel anestezi altında yapılsa da bazı durumlarda lokal anestezi de tercih edilebilir. Kişi operasyondan sonra aynı gün içerisinde taburcu olabilir. Genel anesteziye bağlı olarak kişinin bir gece gözetim altında tutulması gerekebilir ancak bu durumla çok sık karşılaşılmamaktadır.

Jinekomasti ameliyatı sonrasında bölgede ödem ve şişliklerin görülmesi normaldir. Bu oluşumlar ilk hafta içerisinde kendiliğinden geçer. Operasyondan sonra hafif kas ağrıları olabilir. Jinekomasti ameliyatından sonraki 3 gün dinlenmek, kol ve omuzları çok fazla hareket ettirmemek kişinin konforu ve iyileşme süreci açısından önemlidir. Ameliyatın 3. günü çok uzun sürmemesi şartıyla duş alınabilir, işe geri dönülebilir, hafifi yürüyüşler yapılabilir.

Jinekomasti korsesi

Jinekomasti korsesi, jinekomasti ameliyatlarından sonra kullanılması gereken medikal bir üründür. Jinekomasti ameliyatından sonra en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri bu korsenin sürekli kullanılmasıdır.  Kullanımı gayet basit olan bu korse, ameliyattan hemen sonra giyilmeye başlanmalı ve doktorunuz tarafından belirlenecek süre boyunca sürekli giyilmelidir (2-3 hafta). Üçüncü haftadan sonra sadece gündüz, özellikle ağır aktiviteler yapılırken korsenin giyilmesi faydalı olur. Bu süre de yaklaşık 6 haftadır.